Çocuğum Dışlanıyor Ne Yapmalıyım?

Arkadaş ilişkileri çocukların gelişiminde büyük rol oynar. Aileden sonra yoğun etkileşime girdiği ilk kişiler arkadaşlarıdır.

Sosyal çevre ve gelişimi arttıkça daha çok arkadaş ihtiyacı duyar. İlkokula başlaması ile gruba dahil olma, lider olma isteği, popüler olma isteği artar. Bu sayede çocuk beğenildiğini hisseder. Kabul gördüğü durumlarda mutlu olur. Reddedildiğinde kızar, üzülür, içe döner. Bu durumda çocuk eve mutsuz gelir. Anne ve babalar çeşitli çözümler bulmaya çalışır. Zaman zaman onlarla üzülen anne baba, bu durumun sürekli olacağını düşünür ve kaygı duyar. Oysa ki küçük ip uçları ile çocuğumuza büyük yardımlar yapabiliriz. Okumaya devam et “Çocuğum Dışlanıyor Ne Yapmalıyım?”

Share

Eğitimde Bir Dönüşüm Aracı Olarak Dans (1)…

dans (2)Her eğitim-öğretim yılı başında yaratıcı dans derslerinde çocuklar için yeni bir süreç başlar. Çocukların fiziksel ve duyuşsal alanlarda bilgi ve farkındalıklarının çoğalıp, danslarının gelişmesi için yapılmaya başlanan dersler; bedenden başlayıp ruha dokunan, bireysel ve toplumsal bağlamda olumlu davranış kalıpları yerleştirmeyi hedefleyen aracılara dönüşür.

dans (8)Öğrencilerin çoğu yaratıcı dans derslerine karşı olumlu bir heyecan hissederler. Arada daha çekingen duran erkek öğrenciler görürsünüz, nadiren de kızlar. İlk derslerde rastlanan geri duruşlardaki sebep genellikle kendini göstermek ve bedenini kullanmaktan korkmadan kaynaklanır. Eklemek ve ayrıca Okumaya devam et “Eğitimde Bir Dönüşüm Aracı Olarak Dans (1)…”

Share

Oyun yalnızca eğlence midir?

oyun (3)Bebek ve çocukların gelişimleri sırasında olgunlaşma ve sosyal boyutun erken gelişmesinde oyunun önemi belirgindir. Ayrıca içinde yaşanılan kültürün önemli etkilerinden olan araştırma duygusunun ve kurallara uymanın öğrenildiği ve geliştirildiği yer de oyunlardır. Oyunlar önce bebeğin kendi bedensel duyumlarının araştırılması şeklinde çok küçük bir alanda başlamakta, sonra yakın çevresi içinde sürmekte ve daha sonrada büyük sosyal ortamlarda gerçekleştirilmektedir. Bebek, çocuk, ergen ya da yetişkin bir kişinin neden oyun oynadığı sorusunun birçok yanıtı vardır. Bunlardan birincisi, içten gelen enerjinin boşaltılması için oyun oynanmaktadır. İkincisi, türe özgü davranışların çok uzun bir süredir aktarılmasına ve sürdürülmesine yardım etmektedir. Bu görüşe örnek olarak, kedi yavrusunun fare yakalamadan önce bir şeylerle oynaması ya da kız çocukların bebeklerle oynayarak annelik alıştırması yapmasını verebiliriz. Üçüncü yanıta göre oyun, gelecekteki becerilerin geliştirildiği bir alan olarak görülebilir. Okumaya devam et “Oyun yalnızca eğlence midir?”

Share

Kardeşim doğdu !!!!!!

kardes_kiskancligiKıskançlık, kızgınlık sonucu oluşan, insanlara yönelik bir içerleme tutumu olarak tanımlanabilir. Beklenen ilgi, sevgi ve şefkat eksikliğine verilen bir yanıttır. Kıskançlığı oluşturan ortam çoğu kez toplumsal içerikli olup, özellikle çocuğun sevdiği kişileri kapsar.

Kıskançlık doğal bir duygudur, sevilen birinin başkası ile paylaşılmasına katlanamamaktır. Bazı araştırmalara göre kıskançlığın içgüdüsel, yani doğuştan getirdiğimiz genlerimize şifrelenmiş olduğu ileri sürülmektedir. Yaşamın her döneminde görülebilen bu duygu çocuklukta biraz daha yoğun yaşanabilir. Bu duyguyla ilk tanışma, bazı gelişim kuramcılarına göre iki yaş civarında babanın çocuk tarafından tanınmasıyla anneyi paylaşamama üzerine başlar. Bu gelişim evresinin üzerine aileye yeni katılan bir kardeşin dünyaya gelmesiyle ilk çocukta bir takım duygu ve davranış bozuklukları gözlemlenebilir. E ne de olsa kardeş kardeşin kumasıdır… Okumaya devam et “Kardeşim doğdu !!!!!!”

Share

Her Çocuk Özeldir

cHer çocuk birer inci tanesidir, anne babasının en kıymetlisi ve geleceğin mimarı. Bununla birlikte her çocuk özeldir ve her çocuğun kendine has yetenekleri vardır. Önemli olan; eğiticinin, bu yetenekleri bulup geliştirmeye çalışması ve bu özel çocuğun yeteneklerini, potansiyelini keşfetmesine zemin hazırlamasıdır.

Okumaya devam et “Her Çocuk Özeldir”

Share

Sınır Belirleme… Keşfetme… Öğrenme…

baymyo_20150505_231722_68ae78c9e56f406fÇocuklar, kendilerinden ne beklendiğini, kontrolün kimde olduğunu, ne kadar ileri gidebileceklerini ve çok ileri gittiklerinde nelerle karşılaşacaklarını bilmek isterler. Sınırlar, çocukların kendilerini ve dünyalarını anlamalarına yardımcı olarak, onlara önemli bir keşif ve öğrenme ortamı sağlar. Sınırlar, bu öğrenme ve keşfetme sürecinde çok önemli bir role sahiptir fakat anne babaların öğretmeye çalıştıkları dersler, gönderilen sinyaller çok net olmadığı zaman sınırlar kolayca yıkılabilir.

Çocuklar neden sınırlara ihtiyaç duyarlar? Okumaya devam et “Sınır Belirleme… Keşfetme… Öğrenme…”

Share

Sizin Anne-Baba Tutumunuz Hangisi?

aÇocuğun psikolojik ve sosyal gelişiminde anne-baba tutumlarının etkisi büyüktür. Kişilik gelişimi her ne kadar insanın yaşamı boyunca süregelse de kişilik gelişiminin temelinin çocukluk döneminde atıldığı gerçeği geçerliliğini korumaktadır. Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğun aile ve sosyal hayat içindeki rolünü ve yerini belirlemektedir; çünkü bu yaklaşım ve etkileşim çocuğun ileride nasıl bir birey olacağını etkilemektedir.

Okumaya devam et “Sizin Anne-Baba Tutumunuz Hangisi?”

Share

Duygusal Gelişim Ailede Başlar

Bebek henüz fetüs halindeyken duygusal dünyası yavaş yavaş oluşmaya başlar. Bebeğin istenen bir bebek olup olmaması, anne – babanın ebeveynliğe hazırlığı, hamilelik sürecinde annenin sağlığı ve psikolojik durumu şu anda bilinen ve bebeğe daha dünyaya gelmeden yaptığımız duygusal yatırımlar… Doğduktan sonra kucaklamak, onu sevdiğimizi söylemek, onunla konuşmak en az besini kadar onu geliştiren sağlıklı bağlanma yönünde atılan adımlar. Çoğu zaman farkında olmadan yaptığımız mucizevi yatırımlar…

Duygusal gelişim, en az zihinsel, fiziksel, sosyal gelişim kadar değerli ve önemlidir. Günümüz araştırmaları IQ kadar EQ’ nun da (duygusal zeka) hayat başarısındaki önemini ispatlamış durumda. Mutlu ve başarılı olmak için zeka olarak IQ’ ya, bunu ortaya koymak için EQ’ya ihtiyacımız var diyebiliriz çok dar bir çerçevede. Bazen çok kaygılı olmak, hiç istek hissetmemek (motive olamamak), özgüven ve özsaygıda eksiklik, öfke kontrolunde yaşadığımız sıkıntılar nasıl da potansiyelimizi düşürür, bazen bizden daha az yapabilirliği olduğunu düşündüğümüz insanların önümüze geçmesini sağlar !!! Okumaya devam et “Duygusal Gelişim Ailede Başlar”

Share