Her eğitim-öğretim yılı başında yaratıcı dans derslerinde çocuklar için yeni bir süreç başlar. Çocukların fiziksel ve duyuşsal alanlarda bilgi ve farkındalıklarının çoğalıp, danslarının gelişmesi için yapılmaya başlanan dersler; bedenden başlayıp ruha dokunan, bireysel ve toplumsal bağlamda olumlu davranış kalıpları yerleştirmeyi hedefleyen aracılara dönüşür.
Öğrencilerin çoğu yaratıcı dans derslerine karşı olumlu bir heyecan hissederler. Arada daha çekingen duran erkek öğrenciler görürsünüz, nadiren de kızlar. İlk derslerde rastlanan geri duruşlardaki sebep genellikle kendini göstermek ve bedenini kullanmaktan korkmadan kaynaklanır. Eklemek ve ayrıca belirtmek gerekir ki erkek çocuklar küçük yaşlarda iseler genellikle dansa karşı önyargılı olmazlar ancak büyüdüklerinde toplumsal beden normları sebebi ile bir kısmı dansın hoş ve erkekler için uygun olmadığını düşünür. Bu yargı genellikle yaşanmışlıklar üzerine değil önceki nesiller ya da sosyal çevrenin öğrettikleri üzerinden bedene nüfuz eder. Dansın coşkusu yaşanmamış, deneyimlememiştir ancak kulaktan dolma bilgiler ile oluşmuştur bu yargı… Bu yüzden ilk derslerde hedefimiz öğrenciyi hareket ettirmektir. Önce lokomotor hareketlerin bilinen ve bilinmeyenlerini öğreterek başlarız ardından dans ve müzik mekânın içine dolmaya başlar.
Dersler ilerledikçe çeşitli hareket kalitelerinin araştırılması ve yeni dansların keşfedilmesi aşamasında öğrencilerin fizikselin yanında, sosyal, duygusal, bilişsel ve psikolojik ihtiyaçlarını da görmeye başlarız. Kimi öğrenci daha çok duyulmak ister, kimi gizlenmek ister, kimi yönergeyi ucundan anlar, kimi heyecanla unutur, kimi hep lider, kimi de hep takipçi olmak ister, kimi geri bildirim vermekten, kimi almaktan hoşlanmaz… Eğitmen olarak tekrarlar ile anlatır, egzersiz içinde odaklanılması gereken noktayı vurgularsınız, hatırlatmalar yapar, gelişebilecek noktaları anlatırsınız.
Sınıf ortamı içinde duygusal ihtiyaçların karşılanması çocuğun tıpkı aile ortamında olduğu gibi sevildiğini ve biricikliğini anlaması adına önemlidir. Ancak öğrencilerin her anlamda gelişimleri için, sınıfın saygı ve fiziksel güvenlik kuralları çerçevesinde sevdikleri roller kadar, pek de ilgilerini çekmeyenleri de deneyimlemeye ihtiyaçları vardır. Israrlı istekleri ve en sevdikleri rollerin gölgesinde kalan inatçı “hayır”ların ardında geçerek bu durumlar içinde var olan gizli hazineleri keşfetmeleri yaratıcı dans ile mümkündür. Çünkü ağaç yaşken eğilir ve hayat hiçbirimize tek bir rol biçmez. Küçük yaşta çocuğun yaratıcı dans gibi aktif bir ders/sanat disiplini içinde tüm bunları deneyimlemesi ilerde karşısına çıkan insan, durum ve tutumlar karşında onun daha açık ve anlayışlı olmasını sağlar, empati ve problem çözme becerisi gelişkin bir yetişkin haline getirir.
Sınıftaki öğrenci topluluğu toplumun farklı kesimlerinin bir aynası; her bir öğrenci de ailesinin görünen ve görünmeyen tavırlarının güçlü bir yansıtıcısıdır.
Toplumsal travmalar nesilden nesile aktarılır. Ancak bu aktarımdaki amaç blokajların geleceğe taşınması değil yeni nesillerin bunları dönüştürme ve bu travmalardan özgürleşme potansiyelidir. Bir anlamda ötesine geçebilmektir. Sağduyulu her eğitmenin bildiği gibi müfredattan bağımsız olarak eğitimde ilk yola çıkış noktası sevgidir. Ardından seçimler gelir; hangi bilgiyi hangi eğitim felsefesi üzerinden aktardığınız gibi…
Yaratıcı dans dersleri; kıyas, yargı, yarışma algısının dışında yaş, cinsiyet ve yetenek algısından bağımsız olarak her çocuğa olduğu gibi kabul gördüğü bir alan açar. Bu alan çeşitli dans oyunları, doğaçlamaları ve kompozisyon çalışmaları ile işlenen kavramlar çerçevesinde genişleyerek öğrencinin hareket repertuarını günlük hareket kalıplarının ötesine taşır ve içindeki dansı ortaya çıkarıp geliştirir.
Bu esnada kaynağını aldığı demokratik eğitim felsefesi doğrultusunda derslere düzenli katılan her çocukta, oranları değişmekle birlikte özgüven gelişimi, bedeni ile barışık olup beden dilini verimli kullanabilme, soyutlama, odaklanama, hafıza, kendi alanı ve arkadaşlarının alanına saygı duyma ve bu çerçevede davranış geliştirme, problem çözme, işbirliği yapabilme gibi pek çok beceri gelişir.
Günlük hareket ihtiyaçları yaratıcı dans gibi kaynağını sanattan alan, güvenli ve nitelikli bir aktivite üzerinden karşılanmış çocukların katıldıkları derslerde; rahatlamış, algıları açılmış, dikkat süreleri uzamış ve sınıf içi istenmeyen davranışlardan uzaklaşmış oldukları sınıf öğretmenleri tarafından da gözlemlenir. Beden ve zihnini aktif kullanan, sosyal ve duygusal alanda dengeli bireyler olmanın temelleri yaratıcı dans dersleri aracılığı ile atılmış olur.
Yazının sonuna gelirken sizlerden ricam bugün çocuklarınıza şu soruyu sorun “Yaratıcı dans dersinde neler yaptınız?” duyduğunuz oyun veya egzersizlerin birkaçını çocuğunuz ile birlikte deneyin ve kendinize biraz zaman tanıyarak sizdeki yansımalarını gözlemleyin… bakalım ruh ve bedeniniz bu eyleminiz karşısında size nasıl geri dönüşlerde bulunacak…
Lerna BABİKYAN
Dans Eğitmeni