Daha Eğlenceli Online Dersler için 20 Aktivite Önerisi

Uzaktan eğitimde 9. haftaya hoş geldiniz! Geriye dönüp baktığınızda ne kadar çok yenilik görüyorsunuz? Özel yaşamımızı geçiyorum; ders tasarımları, haftalık planlar, iletişim şekilleri, öğretmen – öğrenci ilişkileri, araştırma içeriklerimiz, okuduklarımız ve uyguladıklarımız tüm bu süreçten nasıl etkilendi? Bu nasıl olacak derken, hepimiz bir sürü tecrübeyle güçlendik, değiştik; yeni bakış açıları kazandık.

Bu yazının İngilizcesini yazdığımda gelen harika geri dönütleri görünce Türkçeye çevirip daha fazla meslektaşıma ulaşmaya karar verdim. Çünkü bu benim için öğretmenlerin derslerini daha etkili ve eğlenceli hale getirmek için araştırma yaptıklarının canlı kanıtıydı.

Bu yazıda bir İngilizce öğretmeni olarak online derslerimde kullandığım ve herkese tavsiye etmek istediğim 20 aktivite, oyun, etkinlik önerilerimi paylaşıyorum.

  • Resimli Kart Oyunları: Özellikle dil öğretmeniyseniz bazı kart oyunlarını uzaktan eğitimde de kullanabilirsiniz. Kartları yavaşça göstererek ne olduğunu bilmelerini isteme, kameranın önünden hızlıca geçirip ne olduğunu tahmin etmelerini isteme gibi oyunlar en sevdiklerim. Aşağıdaki videoda derslerine konuk olduğum Ukrayna’daki Alexandra Kozlova’nın 1.sınıflarıyla oynadığım oyunu görebilirsiniz:
  • Göster – Anlat: Çocuklardan size bir şeyleri gösterip anlatmalarını isteyebilirsiniz. Minik ip ucu: Dikkatin dağılmasını önlemek adına bir zamanlayıcı açabilir ve her çocuğun eşit süre konuşmasını sağlayabilirsiniz. Süreyi olabildiğinde kısa tutmak en iyisi.
  • Ev Turu: Ev turları havayı yumuşatmak, dikkatleri toplamak ve konuşma pratiği yapmak için harika bir fırsat. Çocuklar odalarını gösterebilir, oyuncaklarını tanıtabilir ya da daha eğitici olsun derseniz konunuzla ilgili bir eşya bulabilir ya da kitaplarını gösterebilirler.
  • Hareket Zamanı: Enerjiyi artırmak için çocuklara “tavşan gibi zıpla”, “burnuna dokun”, bu cümleyi zıplayarak söyle” gibi yönergeler verebilir ve derse hareket katabilirsiniz.
  • Bingo – Tombala Oynayın: Online bingo oyunları yabancı kaynaklarda epeyce var; ama Türkçe oynamak için de çocukların bir kitap sayfasındaki görseller kullanılabilir. Çocuklar o görsellerden kendilerine en az 5 tanesini seçer. Öğretmen sayfadaki tüm görsellerin isimlerini kağıtlara yazar, sırayla bir kağıt çeker. Görseli çıkan öğrenci görsele bir tik atar. Seçtiği 5 resmi çıkan çocuk “Bingo” yapmış olur.
  • Taş- Kağıt- Makas: Bunu derslerimde etkinlik aralarında ya da ders sonunda kullanıyorum. Tüm sınıf bana karşı oynuyor. Hem eğlenceli hem de canlandırıcı bir etkisi oluyor.
  • Hangisi Kayıp? Bunu resimli kartlarla oynayabileceğiniz gibi nesnelerle de oynayabilirsiniz. Kartları, resimleri gösterin sonra içlerinden birini alın. Hangisi kayıp? Diye sorun.
  • Çizdiğimi Tahmin Et: Ben bunu ekranımı paylaşarak yaptım. O sırada “duyguları” öğreniyorduk ve resimlerini çizdim ve çizerken ne çizdiğimi tahmin etmelerini istedim. Bilgisayarda bir şey çizmek zor olduğundan çizimlerim baya kötü oldu; çok eğlendik.
  • Kafa Molaları: “Brain Break” kavramını duymuşsunuzdur; ben “Kafa Molası” olarak Türkçeye çevirdim ve son yıllarda derslerimde sağ kolum oldu diyebilirim. Daha fazla bilgi için “Kafa Molası” Nedir? Çocuklar Neden Buna İhtiyaç Duyar? yazıma buradan ulaşabilirsiniz. Biz KALEV yabancı diller bölümü olarak derslerimizde böyle kafa molalarını sıklıkla kullanıyoruz. Siz de online derslerinizi eğlenceli bir şekilde sonlandırmak için Gonnodle (www.gonoodle.com) kullanabilir ya da yazımda da paylaştığım gibi pek çok başka kafa molası kullanabilirsiniz.
  • Hazine Avı: Çok karmaşık olmayan, sadece çocuklardan bir şeyleri hızlıca bulmalarını istediğiniz türde hazine avı oynayabilirsiniz. Bunun için ne istediğinizi belirttiğiniz bir liste gösterebilir -ekrandan paylaşabilir- ve belirli bir süre verip, o sürede bu şeyleri bulmalarını isteyebilirsiniz. Bu linkten yabancı bir kaynaktaki gayet güzel hazırlanmış bir örneğini inceleyebilir ya da indirip kullanabilirsiniz.
  • Ne Yazdım? (Guess the Number): Ben bu oyunu sayılarla oynadım ama pek çok şekilde adapte edilebilir olduğunu düşünüyorum. Bir kağıda bir sayı yazın ve çocuklardan yazdığınız sayıyı tahmin etmelerini isteyin. Bunu tüm sınıf dönüşümlü olarak oynayabilir.
  • Heykel: Çocukların en sevdiği oyunlardan biri olan “Heykel” oyunu sanal derslerde de gayet güzel oynanıyor. Bir şarkı çalın, şarkıyı durdurduğunuzda çocukların kıpırdamadan durmaları gerekiyor.
  • Sessiz Sinema: Bildiğimiz sessiz sinema oynayabilir ya da konunuza göre bir kelime seçip onu ses çıkarmadan diğerlerine anlatmayı deneyebilirsiniz. Her zaman işe yarar!
  • Hikaye Okuma: Online derslerde hikaye okumayı etkileşimli bir hale getirmek dikkati canlı tutmaya yarıyor. Aşağıdaki videoda bizim hikaye rutinimizi izleyebilirsiniz. Normalde bu rutini her ders öncesi yaparız; şimdi böyle bir video hazırladım ve evde her gün benimle birlikte hikaye anlatmaya devam etmelerini istedim.
  • Bilgi Yarışmaları: Kim milyoner olmak ister? Çarkıfelek ya da “Kahoot” oyunlarıyla derslere eğitici ve eğlenceli oyunlar ekleyebilirsiniz.
  • Birlikte bir şeyler yapın: Bu basit bir el işi etkinliği olabilir, origami, maskeler ya da meyve salatası bile olabilir. Neden olmasın?
  • Kaçış Oyunu: Biz dijital kaçış oyunlarımızı online derslerimize de taşıdık. Daha fazla bilgi için www.teachaboo.com adresinden “Escape the Classroom” etiketli yazılarıma göz atabilirsiniz.
  • Sanal Turlar: Pandemi süresince bir sürü müze, sanat galerisi ya da oyun parkı sanal turlarla ziyaretçilerini ağırlamaya devam etti. Siz de çocukları minik bir geziye götürebilir, sonrasında gezi ile ilgili konuşabilir ya da bağlantılı etkinlikler yapabilirsiniz. (Böyle turlara ulaşmak için “virtual tours” anahtar kelimesini kullanabilirsiniz).
  • I Spy with my Little Eye (Minik gözlerimle bir şey görüyorum): Kameradan gördüğünüz bir şeyi (mesela bir öğrencinizin arkasında gördüğünüz bir poster) tarif etmeye başlıyorsunuz ve çocuklar bunun ne olduğunu bulmaya çalışıyor.
  • Gece – Gündüz | Deve – Cüce: Biz bunu hikayemizde geçen “İyi geceler – Günaydın” kelimeleriyle oynadık. Zıt kavramlarla da oynanabilir. Bol şaşırtmalı bir şekilde oynadık çok eğlendik.

Uzaktan eğitim devam ederken eminim bizler de daha fazla etkinlik üretiyor ve sanal sınıflarımıza adapte ediyor olacağız. Bu yazıdan faydalanacağını düşündüğünüz arkadaşlarınızla yazımızı paylaşabilir ya da yorum yaparak bu listeye katkıda bulunabilirsiniz.

Yasemin İslah Oğuzkent
Yabancı Diller Koordinatörü
KALEV Eğitim Kurumları

Share

Sosyal İzolasyon Tamam Peki Ya Evdeki Sınırlar

Aile içi ilişkiler ve çocuk gelişimiyle ilgili düşünürken sınırlar konusu sıklıkla gündeme gelen temel başlıklardan biri olmuştur. Sağlıklı sınırlar oluşturabilmenin çocuğu koruyucu, destekleyici, yaşama hazırlayıcı ve güvenli aile yapısını koruyucu işlevleri yeni konular değil. Peki, içinden geçtiğimiz şu dönemde ne oluyor da kendimizi hem sınırlarımızın çok ihlal edilmesinden hem de fazla sınırlandırılmaktan şikâyet ederken buluyoruz? Bir taraftan sosyal hayatta sahip olduğumuz mesleki kimliklerimizin hikmeti azalırken sorumluluklarının devam etmesi, bir taraftan güncel meselelerin yarattığı stres ve diğer taraftan çocukların akademik ve sosyal gelişimleri açısından anne-babaların artan sorumluluklarıyla, ebeveyn dayanıklılığını sınayan bir süreçten geçiyoruz. Bu dönemde ben-sen, içeri-dışarı, sosyal hayattaki ben-evdeki ben sınırlarının karışması evdeki ilişkisel sınırlara da zarar vermeye başlamış olabilir. Sosyal medyada çocuklarla sağlıklı sınırları ve rutini korumak için mücadele ederken derbeder olan ebeveyn skeçlerini hepimiz eğlenerek izliyoruz; lakin süreç uzun, konu önemli: mahremiyetimizi kaybediyoruz. Bu yazıda içinde bulunduğumuz mecburi şartları bir mahremiyet istilasına çevirmemek için çocuklarla sağlıklı sınırlar oluşturmak ya da var olanları korumak konusunu ele almayı deneyeceğim.

Okumaya devam et “Sosyal İzolasyon Tamam Peki Ya Evdeki Sınırlar”
Share

Hadi Beynimizin “Kaydet Tuşu”na Basalım!

İçinde bulunduğumuz dönem bizi evlerimize hapsetmiş ve hiçbir şey yapamıyormuş gibi hissettiriyor. Bu sürecin ne kadar süreceği ile ilgili bilinmezlik ise hepimizde kaygı yaratıyor. Hele de evimizde yaşamımıza eşlik eden tatlı, minik yol arkadaşlarımız, çocuklarımız varsa.

Hayatımız bir anda bu kadar değişmişken, bu süreci çocuklarımızla birlikte en sağlıklı biçimde nasıl atlatabiliriz?

Hadi beynimizin kaydet tuşuna basalım!

Okumaya devam et “Hadi Beynimizin “Kaydet Tuşu”na Basalım!”
Share

Karantina Sürecinde Evdeyiz. Biraz Köklerimize Dönmeye Ne Dersiniz?

Corona günlerinde hepimiz evdeyiz.  Ekoloji derslerimizi de ev duvarlarının arasına hapsettik mecburen. Peki ne yapabiliriz diye bir düşünce aldı bizi. Evde en basit şekilde yetiştirebileceğimiz, döngülerine dahil olabileceğimiz canlılar neler olabilirdi?

Biz çocuklarımızla turşu yaparak başladık.  Ekmekle devam ettik. Şimdi ise kendi maya mantarlarımızı yetiştirmeye uğraşıyoruz. Sizler de kendi ürünlerinizi evde yapabilirsiniz. Kısaca size yaptıklarımızı anlatayım.

Maya mantarları evde kolaylıkla üretebileceğimiz mantarlar. Nedir maya mantarı? Bildiğiniz fermante ürünlerin fermante olmasını sağlayan mantarlar. Laktik asit ve etil alkol fermantasyonları evde kolaylıkla gerçekleştirebileceğiniz işlemler.

Çocuklarınızla turşu yapabilirsiniz örneğin. Turşu bir laktik asit fermantasyonu ürünüdür. Bir litrelik bir kavanoza sebzeler, iki-üç çorba kaşığı kaya tuzu, beş-on adet nohut, biraz şeker ya da bal, bir çay bardağı sirke, bir çay bardağı limon suyu koyun ve kalanını içme suyuyla doldurun. Kavanozu kapatıp, on beş gün bekledikten sonra turşunuz hazır olacaktır. Çocuklar turşuyu hazırlamaya ve daha sonrasında yemeye bayılıyorlar. Yapmanız gereken tek şey onlara hangi sebzeleri turşuya eklemek istediklerini sormak.  Sert sebzeler olursa daha iyi sonuç alırsınız.

Okumaya devam et “Karantina Sürecinde Evdeyiz. Biraz Köklerimize Dönmeye Ne Dersiniz?”
Share

Corona Günlerinde Sanat!

Bir süredir evdeyiz… En çok özlediğimiz şeydi aslında, Ev! Sevdiklerimizle daha uzun zamanlar geçirmenin hayaliydi bu vakitler, ancak biraz korku filmi tadında oldu kabul ediyorum…

“Gerçeküstücüler”in oyunu mu yoksa gerçekten de “biz büyüdük ve kirlendi dünya” mı bilemiyorum; şu ara sağlıklı olma halini korumak için en iyisi “evde” olmak. Korkuyu yenmenin en güzel yöntemlerinden biri ise sanat 😊

@sidedimes/ adlı bir instagram sayfasında günümüz dünyasının klasik tablolar üzerinden yorumlanması… Dahası instagram hesabında…

Ne diyorduk; eve kapandık diye sanat damarlarımızı koparmaya gerek yok; Mahmut Hoca’nın da dediği gibi okul her yerdir… 😃

Yaklaşık 15 gündür telefonumda ve web tarayıcımın sık kullanılanlarında olan bu uygulamalar keyifli zaman geçirmeme vesile oluyor gidemediğim ve göremediğim müzeleri, galerileri ve eserleri bu sayede gezmiş, görmüş ve dokunmuş oluyorum.

Öyleyse evde; çoluk çocuk, eş dost sanattan konuşmak isteyenler toplaşın telefonumdaki bazı siteleri/uygulamaları sizlerle paylaşacağım;

Bu uygulamaları ister yalnız gezin, isterseniz kol kola ailecek şöyle bir turlayın derim.

Okumaya devam et “Corona Günlerinde Sanat!”
Share

Evde Eğitim “Homeschooling” Yeni Mi?

Merhaba.

Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz, eğitimciler olarak bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle bizim için, aslında hepimiz için çok yeni olan bir yolculuğa çıktık: Uzaktan eğitim.

Kafamızda oturmayan bir sürü soru işareti… ‘’Nasıl öğreteceğiz?’’, ‘’Acaba hedef kitlem anlatmak istediğimi anlayabiliyor mu?, ‘’Paylaşmak istediğim bilgiler ne kadar kalıcı olacak?’’, ‘’Bir webcam ve bir mikrofon yardımıyla bir sınıf ortamı oluşturabilir miyim?’’ ve daha da önemlisi; ‘’İnsan olduğumu unutmam değil mi?’’

Merhaba,

Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz anne, babalar olarak çocuklarımız ve kendimiz için bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle yepyeni bir süreçten geçiyoruz: Evde eğitim.

Kafamızda oturmayan bir sürü soru işareti…: ‘’Çocuğumuzun eğitim hakkını nasıl koruyacağız?’’, ‘’Çocuğumuzun eğitimi devam edecek ama nasıl?’’, ‘’Öğretmenini dikkatli bir biçimde dinleyebiliyor mu?’’, ‘’Okula giderken evde çalışmalarını yapması için o kadar uğraşıyorduk, şimdi birebir kaldık, nasıl olacak bu iş?’’ ve daha da önemlisi; ‘’Çocuğumuz bu günleri unutacak mı?’’, ‘’Hayatı boyunca bu günleri nasıl hatırlayacak?’’

Okumaya devam et “Evde Eğitim “Homeschooling” Yeni Mi?”
Share

Kim Korkar Sanal Dersten?

Dünyayı etkisi altına alan korona virüs önlemleri kapsamında, 2 haftalık bir ara veriyoruz diye başlayan ve Milli eğitim bakanı sayın Ziya Selçuk’un açıklamasıyla 30 Nisan’a uzatılan süreçte bu duruma hiçbirimiz şaşırmamıştık, zira virüs tüm hızıyla yayılmaya devam ediyordu; bu uzatmayı bekliyorduk ama bir şey için hiçbirimiz tam olarak hazır değildik: Uzaktan Eğitim.

Belki bir çoğumuz bir webinara katılmıştı ya da konferans görüşmesi yapmış hatta bir eğitimi online bir ortamda dinlemişti; ama pek çoğumuz olağan derslerimizin akışında böyle bir ara vermeyi beklemiyorduk ve itiraf edelim, hazır değildik. Teknolojik altyapı, dersler nerede ne zaman yapılacak gibi teknik detaylardan bahsetmiyorum tabii ki; bahsettiğim ve hazır olmadığımız şey aslında kendimizi perşembe günü okuldan normal bir şekilde eve gidip, bir anda tüm bu meselelerin içinde bulmuş olmamız.

Her şey çok hızlı gelişti ve bir anda hepimiz evde hapsolmuş, çocuklarımıza nasıl ulaşacağımızı düşünmeye başlamıştık. Saatler süren konferans görüşmeleri, telefon görüşmeleri ve araştırmalarla tam 1 hafta içinde uzaktan eğitim programları tasarlamıştık.

Okumaya devam et “Kim Korkar Sanal Dersten?”
Share

Çiçekler Açıyor Dışarıda; Bizi Güçlendiriyorsun Karantina…

Günlük yaşam rutinlerimizin değiştiği, hayatlarımızda ilk kez deneyimlediğimiz, belirsizliği ve öngörülemezliği ile zorlu bir süreçten geçiyoruz. Sosyal mesafelendirme önlemleri gereği rutin haline gelmiş alışkanlıklarımızı sürdüremiyor oluşumuz ve salgının seyrinin ve olası sonuçlarının ne yönde gelişeceğini bilmeyişimiz ile doğamız gereği ihtiyaç duyduğumuz belirlilik, özgür hareket etme, kontrol gibi deneyimlerimiz sınırlandırılmış durumda. Bununla birlikte artan belirsizliğin yol açtığı korku, kaygı, panik ve stres deneyimleri bizlerin ve çocuklarımızın ruhsal sağlığı için de risk oluşturuyor. Biliyoruz ki yetişkinler olarak bizlerin bu süreci karşılama şekli, yapılması gerekenlere uyumlanma tarzı ve baş etme becerileri, çocuklarımızın olanları doğru değerlendirebilmeleri, meraklarını kaygıya dönüştürmeden sorularına cevap alabilmeleri ve bunun geçici bir dönem olduğunu fark edip moral bulmaları açısından oldukça önemli. Bu sebeple aşağıda, olumsuz durum ve duygulanımlarla karşı karşıya kaldığımızda en iyi çıkış yolunun olanları ve hislerimizi yok saymadan, onların tam da içinden geçiyor olduğunun bilinciyle derlediğim, bu süreçte çocukların ruhsal sağlığını korumak adına sizlere yardımcı olabileceğini düşündüğüm bazı öneriler yer almakta.

Salgın Sürecinde Çocukların Ruhsal Sağlıklarını Korumak için Öneriler

Okumaya devam et “Çiçekler Açıyor Dışarıda; Bizi Güçlendiriyorsun Karantina…”
Share

Engel mi? Fırsat mı?

Bir an için gözlerinizi kapatın ve kuş cıvıltılarının, şelalelerin şırıltısının kulağınıza çalındığı, yabani çiçeklerin mis gibi kokularının içinizi açtığı ve güneşin üzerinizi kaplayan sımsıkı ağaç dallarından fırsat bulup teninize değdiği bir orman yürüyüşü yaptığınızı hayal edin. Bu yolculuğunuzda yanınızda olmasını dilediğiniz kişiler de olsun anneniz, babanız belki eşiniz. Bu tatlı sakin yürüyüşünüz sırasında ağaçların arasında ışıldayan bir şey olduğunu fark ettiniz ve oraya doğru yöneldiniz. Tam ışıltının olduğu yere ulaşacakken, ayağınız kaydı ve derin bir çukura düştünüz. Şimdi burada 2 ihtimal düşünelim. Ya birinin gelip sizi oradan çıkarmasını beklersiniz, ya zaten yanınızdaki kişinin yokluğunuzu fark edeceğini biliyorsunuzdur ama yine de o gelene kadar kurtulmak için çabalarsınız. İlk ihtimalde biri sizi gelip kurtardığında hiçbir deneyim elde edemezsiniz ve yaptığınız hiçbir yolculuğa devamında tek başınıza çıkamazsınız. Her takıldığınız engelde bir kurtarıcı beklersiniz ve yanınızdaki kişiden ayrılmaya cesaret edemez ve ağaçların arasındaki gizemli ışıltıyı keşfedemezsiniz. İkinci ihtimalde ise sizi bulmaya geleceklerini bilirsiniz ama yine de kurtulmaya çabalarsınız. Belki elleriniz kanar, birkaç kere daha düşersiniz, canınız yanar ama bir çukura düştüğünüzde nasıl çıkmanız gerektiğini öğrenir ve yalnız yolculuklara da çıkmaya cesaret edersiniz. Çıkamadınız mı? Olsun denediniz ve güçlendiniz, sınırlarınızı öğrendiniz ve yanınızdaki kişi sizin kurtulmanıza destek oldu. Ama artık cesaretlisiniz hangi büyüklükteki çukurdan çıkabileceğinizi biliyorsunuz. Bu yolculukta çok fazla takılıp düşeceksiniz ve denedikçe güçleneceksiniz. Zamanla tek başınıza da yola çıkacak gizemli ışıltıları keşfedeceksiniz.

Okumaya devam et “Engel mi? Fırsat mı?”
Share

Önce oyun vardı!

Hollandalı tarihçi Johan Huizinga, yeryüzünde insana ait her şeyin başlangıcının oyun olduğunu gösterir Homo Ludens adlı kitabında. Oyun, farklı biçimleriyle, geçmişten günümüze, çocukluktan yaşlılığa insanların en ilgi çekici eğlenme ve öğrenme aracı olmuştur. Peki bu oyunlardan hangisi insanları en fazla içine çekmiştir? Elbette bu soruya net bir cevap verebilmek kolay değil fakat küçük yaşlarıma ait anılarıma dönüp baktığımda hem göze hem kulağa hitap eden, düşündürürken eğlendiren kukla oyunu, diğer oyunlardan ayrılan birçok farklı yönüyle aldığı galibiyetlerden ötürü bende hep ilk sırada yer alır.

Okumaya devam et “Önce oyun vardı!”
Share