Evde Eğitim “Homeschooling” Yeni Mi?

Merhaba.

Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz, eğitimciler olarak bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle bizim için, aslında hepimiz için çok yeni olan bir yolculuğa çıktık: Uzaktan eğitim.

Kafamızda oturmayan bir sürü soru işareti… ‘’Nasıl öğreteceğiz?’’, ‘’Acaba hedef kitlem anlatmak istediğimi anlayabiliyor mu?, ‘’Paylaşmak istediğim bilgiler ne kadar kalıcı olacak?’’, ‘’Bir webcam ve bir mikrofon yardımıyla bir sınıf ortamı oluşturabilir miyim?’’ ve daha da önemlisi; ‘’İnsan olduğumu unutmam değil mi?’’

Merhaba,

Ülkeyi ve tüm dünyayı kasıp kavuran pandemi nedeniyle kendimizi tecrit ediyoruz ve biz anne, babalar olarak çocuklarımız ve kendimiz için bununla başa çıkmak durumundayız. Bu nedenle yepyeni bir süreçten geçiyoruz: Evde eğitim.

Kafamızda oturmayan bir sürü soru işareti…: ‘’Çocuğumuzun eğitim hakkını nasıl koruyacağız?’’, ‘’Çocuğumuzun eğitimi devam edecek ama nasıl?’’, ‘’Öğretmenini dikkatli bir biçimde dinleyebiliyor mu?’’, ‘’Okula giderken evde çalışmalarını yapması için o kadar uğraşıyorduk, şimdi birebir kaldık, nasıl olacak bu iş?’’ ve daha da önemlisi; ‘’Çocuğumuz bu günleri unutacak mı?’’, ‘’Hayatı boyunca bu günleri nasıl hatırlayacak?’’

İşte bu yazıyı hazırlarken bunları düşünerek bir yol çizmek istedim. ‘’Uzaktan eğitim’’ ve ‘’evde eğitim’’ bizler için uzak ve yabancı kavramlar gibi görünse de çok ciddi bir tarihi olduğunu araştırdım. Şimdi sizlerle yaptığım araştırmalar sonucu, bunun yeni bir şey olmadığını, yıllardır var olduğunu, bilimsel verilere dayanarak açıklamak istiyorum. Biraz yüreğimize su serpilsin istiyorum. 

Buna göre, başta ABD olmak üzere Kanada, İngiltere, Almanya, Belçika, Fransa, Danimarka gibi ülkelerde yaygın olarak kullanılan ve ülkemizde henüz yasal bir düzenlemeye dahil edilmeyen ‘’evde eğitim’’ kavramının tanımı incelenmelidir. Evde eğitim, zorunlu örgün eğitim çağındaki çocukların eğitimlerinin bir bölümünün ya da tamamının ailesi ya da ailesinin tayin ettiği kişiler tarafından yürütülmesi olarak tanımlanır. ABD resmi kaynaklarına göre okul çağındaki çocukların okul yerine evde eğitilmesine verilen addır.

Bazı İspanyol kaynaklarına göre evde eğitim, çocuğun özgürlük alanını güçlendiren, çocuğa özerklik duygusunu yaşatan, çocuğun ilgi alanlarını gözeten, saat sınırlamalarının, kitapların ve sınavların olmadığı bir öğrenme metodu olarak tanımlanır. Fakat bu tanıma göre evde eğitim, evde okul anlamına gelmemektedir. Çünkü bu açıklamaya göre eğer ev, okul haline getirilirse, okulda istenmeyen hatalar evde de ortaya çıkar. Bu araştırmaya ve tanımlamaya göre evde eğitim, çocukları eve kapatmak değildir.

Başta ABD olmak üzere, Kanada, İngiltere, Almanya vb. gelişmiş ülkelerde yasal bir uygulama olarak giderek artan evde eğitim, ülkemiz koşulları açısından, öğretim birliği ilkesiyle bağdaşmadığı düşünülmektedir. Buna rağmen, evde eğitim, çeşitli üniversitelerde örgün öğretim yükünü hafifletmek amacıyla ‘’açık öğretim, uzaktan eğitim’’ vb. alternatif yöntemlerini sürdürmektedir.

Geçmişe bakıldığı zaman, özellikle Kuzey Amerika toplumları çoğunlukla çocuklarını evde eğitirler. Bu eğitim, o dönemlerde ya anne, baba tarafından sağlanan ya da uygun bir özel eğitmen tarafından yürütülür. Bu durum 1870’li yıllarda sanayileşmenin getirisi ve anne, babaların çalışma durumunda kalması nedeniyle okulla iş birliği yapılma ihtiyacını doğurur. Bu nedenle 1870’li yıllarda evde eğitim azalır. Bu azalma, 1960 yıllarında çeşitli nedenlerden ötürü yeniden artar. 1993 yılında gelindiğinde evde eğitimin toplam 50 eyalette yasal olarak tanınan bir uygulama olduğu görülür. 2007 yılında ABD’de yaklaşık 1,35 milyon çocuğun resmi olarak evlerinde eğitim gördüğü kayıtlara geçer. Bundan sonra Birleşik Krallık, Japonya, Almanya, Kanada, Belçika, Danimarka, Fransa, İtalya, Norveç vb. gelişmiş ülkelerde evde eğitim giderek yaygınlaşır. Özellikle XX. yüzyılda gelişen eğitim teknolojileri ile bilginin kolaylıkla ulaşılabilir olması, evde eğitimi yaygınlaştırır.  

Geçmişten günümüze bu denli yaygın olan evde eğitimin hangi ihtiyaçlar sebebiyle oluştuğu incelenmelidir. Yapılan araştırmalara göre özellikle geçmişte anne babalar, dini bir eğitim vermek amacıyla çocuklarını bizzat evde eğitmeyi tercih ederken, günümüzde evde eğitim ideolojik bir tercih olmaktan çıkar. Günümüzde anne, babalar okul ve okul çevresiyle ilgili kaygıları nedeniyle evde eğitimi tercih ederler, ayrıca bu kişilerin geçmiş eğitim öyküleri yine araştırılmalıdır. Çünkü genel olarak bu kişiler, kendi eğitim geçmişlerinde yaşadıkları kötü tecrübeler nedeniyle kaygılıdırlar ve çocuklarının aynı tecrübeleri yaşamalarını istemezler.

Bazı aileler, okulu yetersiz olarak gördüğü için evde eğitimi tercih ederken, bazı aileler ise çocuklarını yeterince eğitebilecek okur-yazarlığa sahip olduklarını, çeşitli yetkinliklere sahip olduklarını ve bunlara güvenerek çocuklarını iyi eğitebileceklerine inanırlar. Bir diğer evde eğitim nedeni ise çocukta görülen bireysel farklılıklardır. Ailelerden bazıları da çocuklarının özel ihtiyaçlarından dolayı okuldaki diğer öğrencilerle aynı sınıfta ders görmesini uygun bulmaz. Bunun yanı sıra özel ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak farklı öğrenme stilleri gibi bireysel farklılıklar, öğrencinin davranış sorunları, hastalıklar, sakatlıklar gibi bedensel ya da zihinsel sorunlarından kaynaklanmaktadır. Finansal nedenler yine evde eğitimin tercih edilmesine neden olur. Çocukları devlet okullarında dezavantajlı konumda olan düşük gelirli aileler de evde eğitimi avantajlı bir seçenek olarak algılamaktadır. 2003 yılında yapılan bir araştırmaya göre aşağıdaki grafikte 5-17 yaş arası (anaokulundan 12. Sınıfa kadar) evde eğitim gören öğrencilerin ailelerinin evde eğitimi seçme nedenleri gösterilir:

Başka bir deyişle, okul ve okul çevresiyle ilgili kaygılar, öğrenciyi belli bir dini ve felsefi ya da ahlaki yaklaşım doğrultusunda eğitme isteği, çocuğun bireysel ihtiyaçları, finansal gerekçeler ve gelişen uzaktan eğitim teknolojileri evde eğitimin nedenleri olarak gösterilir.

Bazı kaynaklara göre evde eğitim, dinamiktir. Hızlı karar almayı ve uygulamayı güçlendirir. Esnektir; kişisel bir eğitim alanı sağlar ve çocuğun kendisinde var olan yeteneklere odaklanmasını sağlar. Yapabildiği beceri üzerine tamamen ustalaşmasını sağlar. Çocuğu özgür ancak sorumlu kılar. Öğrenme metodunda yer alan baş karakter yalnızca öğrencidir.

Web tabanlı eğitim teknolojileri günümüzde evde eğitime oldukça katkıda bulunur. Sanal eğitim ve e-okullar sayesinde öğrenciler en zor dersleri internet üzerinden ya da video’larda sunulan hazır programlardan takip ederler. Teknolojik materyallerin herkes tarafından ulaşılabilir olması durumu kolaylaştırır. Örneğin, Kanada’da bilgisayarların ucuzlaması, yazılımlar, kolay internet erişimi, online ders materyallerinin giderek artması, daha fazla anne babayı evde eğitime teşvik etmiştir.

1998 yılında Amerika eyalet genelinde kurulan Colorado Online Learning, 80 saatlik dersi içerir ve maliyeti yaklaşık iki yüz dolar olan okulun başladığı tarihten bu yana toplam 6,832 öğrencisi olmuştur. 1997 yılında eyalet hibe fonu ve yerel yönetimin ortaklığı ile kurulan Florida Virtual School, uluslararası hizmet vermektedir. Toplam 80 saat dersi içeren okulun, toplam 200,000 öğrencisi vardır. Bu örnekler Michigan Virtual School, Virtual High School vb. okullar ile çoğaltılabilir. 

Her konuda olduğu gibi evde eğitimin faydaları ve sınırlılıkları tartışılan bir konudur. Evde eğitim ile bire bir öğretim sayesinde daha yüksek akademik performans sağladığı görülür. Daha yakın ve sağlam ebeveyn-çocuk ilişkisi geliştirmek için fırsat oluşturulur. Olumsuz akran davranışlarından (uyuşturucu, alkol, akran zorbalığı) vb. korunabilmeyi sağlar. Bunun yanında evde eğitimin, çocuğun sosyalleşmesini engellediğini öne sürenlere göre okul vazgeçilmez bir sosyalleşme ortamıdır. Bunun haricinde, ebeveynin zamanına, enerjisine, parasına, bilgi ve becerisine yatırım yapması gerekir. Özellikle hem anne hem de babanın çalışması durumunda evde eğitim yorucu ve oldukça sorumluluk gerektiren ciddi bir süreçtir. Her ebeveynin donanımlı birer pedagog veya alanlarda uzman olmalarını beklemek zordur. Buna rağmen, evde eğitimin çocuklara yeterli sosyalleşme imkânı sunamayacağı görüşüne karşı, çocukların sosyalleşmek için daha çok zamana sahip olduklarını savunan görüşlerde bulunur.

Peki bunları neden anlattım? Bize ne gibi yarar sağlayabilir?

Avantajlarını ve dezavantajlarını hep beraber yaşayarak gördüğümüz bu süreci yürüten insanların yıllardır var olduklarını bilmek içimizi biraz rahatlatır diye düşündüm. Bu süreci yaşayan sadece bizler değil, tüm dünya… ve meseleye bilimsel verilerle bakmak her zaman bizleri daha donanımlı kılacaktır. Evde eğitim bizler için bir süre yapılabilir, yapılandırılabilir.

Sevgilerimle, sağlıkla kalın…

Lara Gürel
İspanyolca Eğitmeni
KALEV Eğitim Kurumları

Kaynaklar:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/442676

http://dspace.umh.es/bitstream/11000/2240/1/Benabent%20Jimeno%20Jos%C3%A9%20Lu%C3%ADs.pdf

Share