Dünyayı etkisi altına alan korona virüs önlemleri kapsamında, 2 haftalık bir ara veriyoruz diye başlayan ve Milli eğitim bakanı sayın Ziya Selçuk’un açıklamasıyla 30 Nisan’a uzatılan süreçte bu duruma hiçbirimiz şaşırmamıştık, zira virüs tüm hızıyla yayılmaya devam ediyordu; bu uzatmayı bekliyorduk ama bir şey için hiçbirimiz tam olarak hazır değildik: Uzaktan Eğitim.
Belki bir çoğumuz bir webinara katılmıştı ya da konferans görüşmesi yapmış hatta bir eğitimi online bir ortamda dinlemişti; ama pek çoğumuz olağan derslerimizin akışında böyle bir ara vermeyi beklemiyorduk ve itiraf edelim, hazır değildik. Teknolojik altyapı, dersler nerede ne zaman yapılacak gibi teknik detaylardan bahsetmiyorum tabii ki; bahsettiğim ve hazır olmadığımız şey aslında kendimizi perşembe günü okuldan normal bir şekilde eve gidip, bir anda tüm bu meselelerin içinde bulmuş olmamız.
Her şey çok hızlı gelişti ve bir anda hepimiz evde hapsolmuş, çocuklarımıza nasıl ulaşacağımızı düşünmeye başlamıştık. Saatler süren konferans görüşmeleri, telefon görüşmeleri ve araştırmalarla tam 1 hafta içinde uzaktan eğitim programları tasarlamıştık.
Okumaya devam et “Kim Korkar Sanal Dersten?”